Bilim insanı nasıl değerlendirilir? Türkiye’de doçentlik jürileri hakkında bir tartışma
with one comment
Tartışmayı kadim dost Sinan Kadir Çelik ilerletmiş. Kendisinin doçentliği, alanında biriktirdiği çalışmaların çokluğuna, bilimsel rüştünü kat be kat ispat etmiş olmasına rağmen, yıllardır politik sebeplerle engelleniyor. Konuyu mahkemeye taşımış durumda. Aşağıda doçent seçimiyle ilgili mekanizmanın nasıl kötüye kullanıldığı, sözlü sınavın neye yaradığı hakkındaki görüşlerini aktarıyorum. Tartışmanın önemli başlangıç noktası, Saadet Aydın’ın change.org’ta açtığı imza kampanyası, o metni de okuyun, katılıyorsanız imzalayın: “Eser puanlarının yükseltilip Doçentlik sözlü sınavın kaldırılmasını, değerlendirmenin yalnızca adayın eserleri ve akademik faaliyetleri (dersler, sunumlar, yürütülen tezler gibi) üzerinden yapılmasını istiyoruz.” Sinan alttaki yorumlarını Facebook’ta iki parça halinde yazdı, “daha çok insan okusun diye bloglayabilir miyim” diye sordum, izin verdi. Oradan yorumlamak, tartışmaları izlemek isterseniz, o da size izin verirse, profili şu. Yorumlarınızı bu postanın altına da iliştirebilirsiniz, bana blog için değerlendireyim diye bu konuda yazı göndermek isterseniz:emrah.gokerr@gmail.com.