Yükseköğretim sistemimiz için onlarca yıldır beklenen, dillendirilen ama gerçekleştirilemeyen, üniversitelerimizi her düzeyde daha rekabetçi bir ortama yöneltecek, kaliteyi yükseköğretimdeki büyümenin merkezine oturtacak, YÖK’ün bazı yetkilerinin devredilerek, kararlarının dış paydaşlara da açık, daha paylaşımcı bir şekilde alınmasını sağlayacak, üniversitelerimizin bilgi üretimi ve araştırmacı insan kaynağı yetiştirme süreçlerini teşvik edecek, üniversitelerimiz ile iş dünyası arasındaki ilişkileri geliştirecek, bu şekilde yükseköğretimde bir sıçrama meydana getirecek önemli düzenlemeler Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile bugün Resmi Gazete’de yayınlandı. Mutluyuz, Yeni YÖK olarak önerilerimizin yasalaşmasından dolayı haklı bir gurur yaşıyoruz ve bu yapısal değişiklikleri yükseköğretimde sessiz devrim olarak adlandırıyoruz.
Bu düzenlemeler ile birlikte,
1) Kalite Kurulu kuruldu: Gelişmiş ülkelerdeki yükseköğretim kurumlarının kalite süreçleri değerlendirmesi idari ve mali özerkliğe sahip bağımsız kalite ajansları vasıtası ile gerçekleştirilmektedir. Bu yasal düzenleme ile dünyada rekabet ettiğimiz ülkelerdeki kalite ajansları ile benzer yapıda, idari ve mali açıdan özerk Kalite Kurulu oluşturulacaktır. Bu değişiklik YÖK’ün çıktı kontrolü ve akreditasyona ilişkin yetkilerinin yeni kurulacak Kalite Kurulu’na devredilmesi sonucunu doğuracaktır.
2) Mevcut durumda üniversitelerimiz genellikle birbirinin benzeri hatta aynısıdır. Bu yasal düzenleme ile YÖK’e üniversitelerimizin küresel rekabet ortamında, ülke ve bölge ihtiyaçlarımız doğrultusunda ihtisaslaşmasına yönelik çalışmalar yapması ve bu süreci koordine etmesi görevi verilecektir (Yeni YÖK bu süreci inisiyatif kullanarak başlatmıştı).
3) “Üniversiteli işsizler” ile ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlardaki iş gücü yetersizliği, ülkemizin yakın dönemde önündeki en önemli ve öncelikli konuların arasında yer alacaktır. Bu yasal düzenleme kapsamında oluşturulacak Kurul ile YÖK’ün kontenjan planlaması kamu ve özel sektör paydaşlarının da görüşü alınarak daha rasyonel ve katılımcı bir şekilde yapılabilecektir.
4) Ülkemizde beceri odaklı insan kaynağına çok daha fazla ihtiyaç olmasına rağmen bu ihtiyacı karşılayacak meslek yüksekokullarının ve bu okullardaki programlarına bugüne kadar yeterince odaklanılmamıştır. Bu yasal düzenleme ile oluşturulacak Kurulda, bu sürecin dış paydaşları ve sanayi de yer alacaktır.
5) Meslek yüksekokullarında yetişen insan kaynağı profili daha fazla sanayi ve iş dünyası odaklı olmasına karşın bu okulların iş dünyası ile ilişkileri zayıftır. Yeni yasal düzenleme ile Meslek Yüksekokullarının Organize Sanayi Bölgelerinde açılması teşvik edilecektir.
6) Üniversitelerimizin özellikle fen ve mühendislik alanlarında öğrenim gören öğrencilerimizin mezuniyetleri sonrasında büyük çoğunluğu sanayi’de çalışma eğilimindedir. Ancak bu öğrencilerimize eğitimleri sırasında beceri odaklı yetkinlikler yeterince kazandırılmadığından, mezuniyetleri sonrasında istihdam süreçlerinde güçlükler yaşanmaktadır. Yapılan yasal düzenleme artık 1 yarıyıl süresince işyerinde eğitim yapması teşvik edilecek, bu şekilde beceri yetkinliği yüksek mezunlar iş
dünyasına kazandırılacak, aynı zamanda da üniversitelerin iş dünyası ile işbirlikleri geliştirilebilecektir.
7) Halen mevcut yasa ve yönetmelik dâhilinde BAP bütçeleri cihaz ve sarf malzemelerine harcanırken ülkemiz küresel rekabeti açısından büyük önem arz eden insan kaynağına ödeme yapılamamaktadır. Bu yasal düzenleme ile BAP projelerinde görev alacak tezli yüksek lisans ve doktora öğrencilerine burs verilebilecektir. Bu şekilde hem araştırmacı insan kaynağı kapasitemiz, hem de bilimsel araştırma üretim kapasitemiz arttırılacaktır.
8) Öğretim üyesi ihtiyacı sadece yeni kurulan üniversitelerimizde değil, özellikle ülkemiz için öncelikli alanlarda tüm üniversitelerimizde de bulunmaktadır. Bu düzenleme ile emekli öğretim üyelerinin ilgili bölümün ihtiyacı ve üniversitenin talebi üzerine 75 yaşına kadar yıllık uzatımlarla sözleşmeli olarak çalışabilmesi mümkün olabilecektir.
9) Ülkemizin 2023 yılı hedefleri kapsamında özellikle yüksek teknoloji ürünlerinin geliştirilmesi sürecinde üniversitelerde proje tabanlı bilgi üretimi, bilginin teknolojiye dönüşümü ve takibinde ticarileştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Yapılan yasal düzenleme ile artık üniversitelerimiz sermaye şirketi statüsünde teknoloji transfer şirketi kurabilecekler, bu şekilde üniversitelerimizin başta sanayi olmak üzere iş dünyası ile işbirliği geliştirme sürecine önemli katkı sağlanacaktır.
10) Dünyada gelişmiş ve hızlı gelişmekte olan ülkelerde 6. yıldan sonra projeye dayalı “maaşlı”araştırma izni (sabbatical) kullanılmaktadır. Bu süreç hem öğretim üyelerinin kariyerlerinin gelişimi sürecine, hem de aynı zamanda da kurumsal işbirliği geliştirilmesi süreçlerine katkı sağlamaktadır. Yapılan düzenleme ile artık sabbatical süreci üniversitelerimizde de uygulanacak, bu da yükseköğretim kurumlarımızın araştırma kapasitesinin yanısıra ulusal ve uluslararası işbirliklerini de arttıracaktır.
11) Dünyada gelişmiş ve hızlı gelişmekte olan ülkelerde, doktora eğitimi sonrasında doktora sonrası araştırmacı (post-doc) olarak çalışmasına yönelik olarak araştırma süreçleri odaklı esnek kariyer geliştirme profilleri bulunmaktadır. Yapılan bu düzenleme ile artık post-doc uygulama süreci artık ülkemiz üniversitelerinde de uygulanabilecek, bu şekilde yükseköğretim kurumlarımızın araştırma kapasitesi arttırılacak ve ayrıca ülkemizin öncelikli hedefleri arasında yer alan daha fazla doktoralı insan kaynağı geliştirilmesi mümkün olabilecektir.
12) Araştırma görevliliği, akademik kariyer sürecinin en önemli aşaması olmasına karşın mevcut durumda araştırma görevlilerinin önemli kısmı kariyerlerinin tümünü araştırma görevlisi olduğu kurumda devam ettirmektedir. İçeriden türeme (inbreeding) anlamına gelen bu durum, hem kişinin, hem de kurumun performansını olumsuz etkilemektedir. Bu düzenleme ile performans odaklı bir yaklaşıma geçilecektir.
Yükseköğretim sistemimiz açısından onlarca yılın beklentisi olan bu düzenlemelerin yükseköğretim camiamıza hayırlı olmasını diliyor, bu düzenlemelerin gerçekleşmesi sürecinde bizleri her aşamada destekleyen başta Sayın Başbakanımız olmak üzere Hükümetimize, Meclisimize, özellikle de önerilerimize Üretim Reform Paketinde yer
veren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza yüksek öğretim camiası adına teşekkür ediyoruz.
Birinci etap hamdolsun tamamlandı. Yeni YÖK olarak ikinci yapısal değişiklik paketimiz ile ilgili çalışmalarımızı başlattık!
Selam, saygı ve sevgi ile….
Bu düzenlemeler ile birlikte,
1) Kalite Kurulu kuruldu: Gelişmiş ülkelerdeki yükseköğretim kurumlarının kalite süreçleri değerlendirmesi idari ve mali özerkliğe sahip bağımsız kalite ajansları vasıtası ile gerçekleştirilmektedir. Bu yasal düzenleme ile dünyada rekabet ettiğimiz ülkelerdeki kalite ajansları ile benzer yapıda, idari ve mali açıdan özerk Kalite Kurulu oluşturulacaktır. Bu değişiklik YÖK’ün çıktı kontrolü ve akreditasyona ilişkin yetkilerinin yeni kurulacak Kalite Kurulu’na devredilmesi sonucunu doğuracaktır.
2) Mevcut durumda üniversitelerimiz genellikle birbirinin benzeri hatta aynısıdır. Bu yasal düzenleme ile YÖK’e üniversitelerimizin küresel rekabet ortamında, ülke ve bölge ihtiyaçlarımız doğrultusunda ihtisaslaşmasına yönelik çalışmalar yapması ve bu süreci koordine etmesi görevi verilecektir (Yeni YÖK bu süreci inisiyatif kullanarak başlatmıştı).
3) “Üniversiteli işsizler” ile ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlardaki iş gücü yetersizliği, ülkemizin yakın dönemde önündeki en önemli ve öncelikli konuların arasında yer alacaktır. Bu yasal düzenleme kapsamında oluşturulacak Kurul ile YÖK’ün kontenjan planlaması kamu ve özel sektör paydaşlarının da görüşü alınarak daha rasyonel ve katılımcı bir şekilde yapılabilecektir.
4) Ülkemizde beceri odaklı insan kaynağına çok daha fazla ihtiyaç olmasına rağmen bu ihtiyacı karşılayacak meslek yüksekokullarının ve bu okullardaki programlarına bugüne kadar yeterince odaklanılmamıştır. Bu yasal düzenleme ile oluşturulacak Kurulda, bu sürecin dış paydaşları ve sanayi de yer alacaktır.
5) Meslek yüksekokullarında yetişen insan kaynağı profili daha fazla sanayi ve iş dünyası odaklı olmasına karşın bu okulların iş dünyası ile ilişkileri zayıftır. Yeni yasal düzenleme ile Meslek Yüksekokullarının Organize Sanayi Bölgelerinde açılması teşvik edilecektir.
6) Üniversitelerimizin özellikle fen ve mühendislik alanlarında öğrenim gören öğrencilerimizin mezuniyetleri sonrasında büyük çoğunluğu sanayi’de çalışma eğilimindedir. Ancak bu öğrencilerimize eğitimleri sırasında beceri odaklı yetkinlikler yeterince kazandırılmadığından, mezuniyetleri sonrasında istihdam süreçlerinde güçlükler yaşanmaktadır. Yapılan yasal düzenleme artık 1 yarıyıl süresince işyerinde eğitim yapması teşvik edilecek, bu şekilde beceri yetkinliği yüksek mezunlar iş
dünyasına kazandırılacak, aynı zamanda da üniversitelerin iş dünyası ile işbirlikleri geliştirilebilecektir.
7) Halen mevcut yasa ve yönetmelik dâhilinde BAP bütçeleri cihaz ve sarf malzemelerine harcanırken ülkemiz küresel rekabeti açısından büyük önem arz eden insan kaynağına ödeme yapılamamaktadır. Bu yasal düzenleme ile BAP projelerinde görev alacak tezli yüksek lisans ve doktora öğrencilerine burs verilebilecektir. Bu şekilde hem araştırmacı insan kaynağı kapasitemiz, hem de bilimsel araştırma üretim kapasitemiz arttırılacaktır.
8) Öğretim üyesi ihtiyacı sadece yeni kurulan üniversitelerimizde değil, özellikle ülkemiz için öncelikli alanlarda tüm üniversitelerimizde de bulunmaktadır. Bu düzenleme ile emekli öğretim üyelerinin ilgili bölümün ihtiyacı ve üniversitenin talebi üzerine 75 yaşına kadar yıllık uzatımlarla sözleşmeli olarak çalışabilmesi mümkün olabilecektir.
9) Ülkemizin 2023 yılı hedefleri kapsamında özellikle yüksek teknoloji ürünlerinin geliştirilmesi sürecinde üniversitelerde proje tabanlı bilgi üretimi, bilginin teknolojiye dönüşümü ve takibinde ticarileştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Yapılan yasal düzenleme ile artık üniversitelerimiz sermaye şirketi statüsünde teknoloji transfer şirketi kurabilecekler, bu şekilde üniversitelerimizin başta sanayi olmak üzere iş dünyası ile işbirliği geliştirme sürecine önemli katkı sağlanacaktır.
10) Dünyada gelişmiş ve hızlı gelişmekte olan ülkelerde 6. yıldan sonra projeye dayalı “maaşlı”araştırma izni (sabbatical) kullanılmaktadır. Bu süreç hem öğretim üyelerinin kariyerlerinin gelişimi sürecine, hem de aynı zamanda da kurumsal işbirliği geliştirilmesi süreçlerine katkı sağlamaktadır. Yapılan düzenleme ile artık sabbatical süreci üniversitelerimizde de uygulanacak, bu da yükseköğretim kurumlarımızın araştırma kapasitesinin yanısıra ulusal ve uluslararası işbirliklerini de arttıracaktır.
11) Dünyada gelişmiş ve hızlı gelişmekte olan ülkelerde, doktora eğitimi sonrasında doktora sonrası araştırmacı (post-doc) olarak çalışmasına yönelik olarak araştırma süreçleri odaklı esnek kariyer geliştirme profilleri bulunmaktadır. Yapılan bu düzenleme ile artık post-doc uygulama süreci artık ülkemiz üniversitelerinde de uygulanabilecek, bu şekilde yükseköğretim kurumlarımızın araştırma kapasitesi arttırılacak ve ayrıca ülkemizin öncelikli hedefleri arasında yer alan daha fazla doktoralı insan kaynağı geliştirilmesi mümkün olabilecektir.
12) Araştırma görevliliği, akademik kariyer sürecinin en önemli aşaması olmasına karşın mevcut durumda araştırma görevlilerinin önemli kısmı kariyerlerinin tümünü araştırma görevlisi olduğu kurumda devam ettirmektedir. İçeriden türeme (inbreeding) anlamına gelen bu durum, hem kişinin, hem de kurumun performansını olumsuz etkilemektedir. Bu düzenleme ile performans odaklı bir yaklaşıma geçilecektir.
Yükseköğretim sistemimiz açısından onlarca yılın beklentisi olan bu düzenlemelerin yükseköğretim camiamıza hayırlı olmasını diliyor, bu düzenlemelerin gerçekleşmesi sürecinde bizleri her aşamada destekleyen başta Sayın Başbakanımız olmak üzere Hükümetimize, Meclisimize, özellikle de önerilerimize Üretim Reform Paketinde yer
veren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza yüksek öğretim camiası adına teşekkür ediyoruz.
Birinci etap hamdolsun tamamlandı. Yeni YÖK olarak ikinci yapısal değişiklik paketimiz ile ilgili çalışmalarımızı başlattık!
Selam, saygı ve sevgi ile….
No comments:
Post a Comment